top of page

"Aşk Köpekliktir" Kitap Özeti

Güncelleme tarihi: 29 Haz 2024

ree

"Aşk Köpekliktir" Kitap Özeti:


AŞK BİR MUCİZEDİR

Kahramanımız evlidir, çocukları vardır, şirket sahibidir. Bir gün ofisin camından dışarıya bakarken bir kadın fark eder. İki gün sonra aynı kadını tekrar görür. Kadını bir yerden tanıdığını düşünür, sonra nereden tanıdığını hatıralar. Kadını evlenmeden önce rüyasında görmüştür, rüyasında yakınlaşmıştır.

           

Bir gün camda yine kadının geçmesini bekler, onunla konuşmak ister. Kadın geçerken kahramanımız aşağı inip onu ofisine davet eder, kadın kabul eder. Ofise gidince adam yıllar önce gördüğü rüyayı anlatır, kadın anlayışla karşılar. Kadın ve kahraman yakınlaşır. Sonrasında kadın parasını ister, kahramanımız anlamaz. Kadın hayat kadınıdır ve kahramanımızı müşteri zannetmiştir. Kahramanımız kadının parasını verip gönderir.

 

Görsel: Everest Yayınları - Bağlantı

KÂFİ DELİLDİR AŞK

Kahramanımız Ankara’dan otobüse biner, Gölbaşı’nda yanına yaşlı bir adam oturur. İkili sohbet etmeye başlar. Kahraman Antep’e yeğeninin düğününe gittiğini söyleyince ihtiyar sevdanın kötü bir şey olduğunu söyler, kahraman nedenini sorunca ihtiyar hayat hikâyesini anlatmaya başlar:

           

Antep’te komşuları Musevi bir aile vardır, ailenin Floris isimli kız çocukları vardır. İhtiyarın ve Floris’in çocuklukları beraber geçmiştir, ikili birbirlerine sevdalıdır. Kız büyüyünce ailesi daha dışarı bırakmaz. İhtiyar da askere gider ama Floris hâlâ aklındadır, unutamaz. İhtiyar askerdeyken Floris yaşlı bir adamla zengin olduğu için evlendirilir. İhtiyar askerden geldikten üç ay sonra babası ölür, ihtiyar babasının kuyumcu dükkânının başına geçer. İhtiyar Floris’i unutacakken bir gün yolda karşılaşır, ihtiyarın bastırdığı duyguları tekrar canlanır. Başka bir gün Floris ihtiyarın kuyumcu dükkânına gelir, bilezik ister, ihtiyar çok güzel bir bilezik yaptırır. Bileziği evine götürür, daha da o evden çıkamaz. Floris’in kocası Yasef sabah evden çıkar, ihtiyar eve girer, akşam da Yasef gelmeden çıkıp gider, uzun müddet bu sürer. Dedikoduları çıkar ikilinin. Yasef duruma çare arar, Halep’e taşınmaya karar verir. Floris ihtiyarın yanına gelip durumu anlatır, ondan boşanabileceğini söyler, ihtiyardan kendisini almasını ister ama ihtiyar çekinir. Floris ve Yasef taşınır, ihtiyar ayrılığa altı ay dayanabilir, kuyumcuyu kardeşlerine devredip Halep’e gider, Yasef’in evini bulur. Önceden yaptığı gibi uzakta Yasef’in evden çıkmasını bekler, Yasef gider ama eve doğru başka biri yürümeye başlar, bu adam Floris’in yeni sevgilisidir. İhtiyar şaşırır, evin önüne üç at arabası çiçek döküp Antep’e döner.

           

Kahraman ihtiyarın hikâyesinden çok etkilenir. Mola verilir. Otobüsün muaviniyle sohbet eder kahraman. Muavin ihtiyarı tanır, adı Vakkas’tır. Muavin Vakkas’ın sıkıntılı olduğunu söyler ve Vakkas’ın hikâyesini anlatmaya başlar:

           

Vakkas zamanında bir kadını sever, kocası işi anlayınca evini Halep’e taşır, Vakkas da Halep’e gider ama kadın Vakkas’a yüz vermez, Vakkas’ın gururu incinir,  kadını da kocasını da öldürür. Cinayetlerden sonra akli dengesini kaybeder, ömrünü yollarda geçirmeye başlar.

 


AŞK ÇÖZÜMSÜZ BİR PROBLEMDİR

Rauf arkadaşlarıyla yemek yiyecektir. Davette çeşitli problemler yaşamış, felç geçirmiş Numan’ı görünce şaşırır.  Numan’ın hayat hikâyesi anlatılır:


Numan aşk yaşamayı seven biridir, senede bir defa sevgili değiştirir ama Müge’yle tanıştıktan sonra bu özelliğini kaybeder. Müge diğer kadınlar gibi değildir, Numan onda başka bir şey bulur, kendinden de yirmi yaş küçüktür. Müge ve Numan evlenir. Bir ay sonra sıkıntılar yaşamaya başlarlar, Numan sevgisinden dolayı hep alttan alır. Bir gün Numan’ın sağ tarafına inme iner. Nedeni Müge’nin, Numan’ın asistanıyla aşk yaşamasıdır. Bu olaylardan sonra Numan kimseyle görüşmemeye başlar. Rauf davette Numan’ı görünce bu yüzden şaşırmıştır.


Rauf ve Numan sohbet eder. Numan yeni bir sevgili bulduğunu, adının Esra olduğunu, yine yirmi yaşında olduğunu söyler. Rauf çok kızar, eskilerden ders almasını ister. Numan kızla Rauf’u tanıştırmak ister, Rauf istemeyerek kabul eder.


Rauf ve Numan başka bir gün Esra’nın yanına gitmek için buluşur. Numan Rauf’u mezarlığa götürür, bir mezarın başında durur. Rauf şaşırır, mezar taşında Esra yazıyordur, 1998 yılında ölmüştür. Numan aşksız hayatın olmadığını söyler.

 

AŞK BİR CİNAYETTİR

Âşık bir çift vardır, erkek sevdiği kızı öldürmüştür. Erkek iç sesiyle konuşur; sevdiğini problemleri olduğu için, mutlu olamadığı için öldürdüğünü, böyle yaparak ona iyilik ettiğini söyler. Ardından kafasına sıkıp intihar eder.

 


AŞK BİR DÜELLODUR

On yaşındaki öğrencinin aynı okulda okudukları, aynı sokakta oturdukları bir sevdiği vardır ama kız farkında değildir. Başka okuldan bir çocuk gelir, kızla tanışır, beraber vakit geçirmeye başlar. On yaşındaki çocuk başka okuldan gelen çocuktan kızın peşini bırakmasını ister, çocuk bırakmayacağını söyler, ikili kavga etmek için randevulaşır.

           

Okuldan çıkıp bostanlara giderler. Yolda eski çocuk düşecekken, yeni çocuk elinden tutar. Eskinin belindeki bıçak düşer, yaptığından utanır, bıçağı uzağa fırlatır. İkilinin kavga etmeye hiç niyeti yoktur, birbirlerine kinleri yoktur ama dövüşmek zorundadırlar. Bir marul tarlasında kavga etmeye başlarlar, tarla sahibi gelir, ikisini de kulağından yakalar, çocuklar adamın tarlasını mahvetmiştir, çocukların üstleri başları çamur içinde kalmıştır.

 

Adam çocukları kovalar, çantalarını vermez. On yaşındaki çocuk bırakır gider, başka okuldan gelen çocuk çantaları almak için yalvarır ve ikisinin çantasını da alıp getirir. On yaşındaki çocuk şaşırır ama ikisi de bu iş bitmedi der ve ayrılır.

 

AŞK BİR YANILSAMADIR

Ceren ve Cihan sevgilidir. Ceren hastanede staj yapar. Cihan, Ceren’i hastaneye bırakır. Ceren hastanede psikolojik sıkıntısı olan bir hastayla seans yapar, hastanın adı Muhsin Uysal’dır. Muhsin Ceren’e hayat hikâyesini anlatır:


İlkokulda dersleri iyiymiş, hocası sanat okuluna gönderilmesini istemiş ama babası terziye çırak vermiş. Babasından küçükken çok dayak yermiş. Kalfa ve usta olmuş ardından askere gitmiş. Askerden kendine gıcık çavuştan ve arkadaşlarından bayılana kadar dayak yemiş. Korkusundan şikâyetçi olamamış. Yaraları iyileşmiş ama başındaki ağırlık hiç geçmemiş, durumu iyi olmadığından terhis edilmiş. Askerden dönünce Gülsüm’le evlenmiş, ikiz kızları olmuş. Ustası ölmüş, kendi dükkân açmış ama işletememiş, konveksiyon atölyesinde işe başlamış. Kızları okula başlamış kıt kanaat geçiniyorlarmış. Hüsmen, karısına göz dikmiş. Muhsin karısına güvenip umursamamış, ama karısı zengin diye Hüsmen’e gitmiş. Gülsüm ve Hüsmen, Muhsin’i ve iki kızını öldürme planı yapmış, Muhsin’in bundan haberi olmuş. Bir gece planı uygulamaya geçmişler, Gülsüm Hüsmen’e kapıyı açarken Muhsin arkadan gelip Gülsüm’ü boğmuş, mutfaktan bıçak alıp Hüsmen’i de öldürmüş. Meğer kadın önceden çocukları zehirlemiş iki kız da ölmüş. Sonra Muhsin’in psikolojisi bozulmuş, hastaneye yatırılmış.


Ceren, hocası Tamer’in yanına gider, Muhsin’in raporunu okur. Aslında karısını ve iki kızını kendisi boğmuştur, sesi duyup aşağı gelen üst katta oturan ev sahibini de bıçaklayıp öldürmüştür. Karısının ve ev sahibinin aşk yaşadığını, kızlarının ona baba dediğini, hepsinin birleşip kendini öldüreceğini hayal etmiştir ama hiçbiri gerçek değildir, Muhsin bunların hepsini  kafasında kurmuştur. Hastalığı paranoyak şizofrenidir.

 


AŞK BİR ÖZENTİDİR

Kahraman, Nail Bey’in birini öldürdüğü haberini okur. Nail Bey çok iyi biridir, cezaevi müdürlüğü yapmıştır, kahraman cezaevine Nail Bey’i ziyarete gider. Nail Bey başından geçenleri anlatır:

           

Nail cezaevinde müdürlük yaptığı zamanlar mahkûmlara gelen mektupları okuyormuş. Siyasi mahkûmlardan Yaşar’a İzmir cezaevinden Feride isimli bir kadından mektup geliyormuş. Yaşar ve Feride âşıkmış. Mektupları o kadar güzel oluyormuş ki Nail hayran kalıyormuş hatta fotokopilerini çıkarıp evinde saklıyormuş. Nail’in karısı Leyla mektupları bulmuş ve Nail’in birisiyle aşk yaşadığını sanmış bırakıp gitmiş daha da bir araya gelmemişler. Nail’in tayini Bursa’ya çıkmış, mektuplardan mahrum kalmış. Daha sonra emekli olmuş, Bodrum’a tatile gitmiş, orada Yaşar’la karşılaşmış. Yaşar Nail’i ertesi gün yemeğe davet etmiş. Ertesi akşam buluşmuşlar. Yaşar içerdeyken örgütü dağılmış, babasından kalma parayla otel kiralamış, zamanla işleri geliştirip tatil köyü sahibi olmuş. Nail dayanamayıp Feride’yi sormuş, Yaşar onunla yaşadığı şeyleri de anlatmış. Feride Yaşar’dan önce çıkmış cezaevinden, Yaşar’ın sayesinde bir avukatla çalışmaya başlamış ama avukatla aşk yaşamaya başlamışlar, Yaşar cezaevinden çıkınca durumu öğrenmiş ikisinin de suratına tükürüp oradan ayrılmış. Daha sonra Feride’nin arkasından küfürler etmeye başlamış, Nail edemezsin diyip Feride’yi savunmuş, ikili kavga etmeye başlamış, Nail kendini savunmak için eline masadaki bıçağı almış, Yaşar’da üstüne gelince bıçak kalbine saplanmış ve Yaşar oracıkta ölmüş.

 

AŞK BİR ÜTOPYADIR

Kahraman tatile gider, İrina’yı görebileceği için memnundur. İrina kahramanın sevdiğidir ama İrina sevgili olmayı kabul etmemiştir. Gelecekte oksijen insanlara yetmeyeceği için kırk yaşına gelen insanlar öldürülür. Kahraman sevdiğine kavuşamadan kırk yaşına girer ve hastanede öldürülür.

 

AŞK KÖPEKLİKTİR

Ayşe, bara girer ve barmen Rafo ile sohbet etmeye başlar. Ayşe’nin aşkı Stefan’dan konuşurlar. Stefan’la bu barda tanışmışlardır. Stefan bu barda şarkı söyleyen biridir. Stefan Ayşe’ye beş satırdan oluşan bir mektup ile veda etmiştir. Ayşe’nin Stefan’a, Stefan’ın ise başka bir kadına aşkı vardır.


ree

Kaynak:

ÜMİT, Ahmet (Kasım 2018). Aşk Köpekliktir. İstanbul: Everest Yayınları. 72. Basım.













Görsel: Ahmet Ümit - Bağlantı

1 Yorum

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
Misafir
14 May 2024

Ahmet ümit ve kitapları gerçekten sürükleyici

Beğen
bottom of page